19 Aralık 2025 Cuma

BİR KELİME = MÜSAADE





Müsaade : (Arapça) 1. (isim) ► İzin.

"Ayrıca Saray Kütüphanesi'ne dilediğim kadar girip çıkma müsaadesi bahşettiler." - Ahmet Kabaklı

2. (isim) Elverişli olma, elverişlilik.

* * * * *

Birleşik Fiil veya Kalıp Söz olarak kullanımı :

Müsaade almak : İzin almak.

"Kızların gitmek üzere Ayşe’den müsaade almaları onu birdenbire rahatlattı." - Hüseyin Nihal Atsız

Müsaade etmek (veya buyurmak) : 1. İzin vermek.
"Hiçbir şey söylemesine müsaade etmedim, gayet haşin, çok sert davrandım." - Etem İzzet Benice

2. Geçiş için yol vermek, yol açmak.

3. Elverişli, uygun olmak.

* * * * *

Kelime Kökeni :

Arapça sˁd kökünden gelen musāˁada(t) مساعدة “yardımlaşma; yardım, yarlık, el verme, kolay kılma” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Arapça saˁada سَعَدَ “yaver gitti, yardım gördü” fiilinin mufāˁala(t) vezninde III. masdarıdır.

Ek açıklama : ″İzin” anlamı Türkçede 19. yy′a doğru ağır basmıştır.
Bu maddeyle ilintisi olan kelimeler ; müsait

Tespit edilen en eski Türkçe kaynak ve diğer örnekler:

“yardım etme, el verme” [Seydi Ali Reis, Miratü'l-Memalik, 1557]
Bahr-i muḥīte [okyanusa] çıkılup ve bir miḳdār rūzgār müsāˁade gösterüp

“izin” [Ahmed Vefik Paşa, Lehce-i Osmani, 1876]
müsāˁade: Bırakma, men etmeme, ruhsat ve mülayemet.





(Blog bir süre yorumlara kapalıdır.)


{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-





not: görsel, internetten alıntıdır.




Hiç yorum yok: