Muntazam : (Arapça) 1. (sıfat) ► Düzgün.
2. (sıfat) ► Düzenli.
3. (zarf) Düzenli olarak, düzgün biçimde.
"Hiçbir tiyatro bu kadar muntazam ve güzel hazırlanamazdı." - Ahmet Hamdi Tanpınar
4. (zarf) Düzenli aralıklarla, sürekli olarak.
"Bizi beslemek için muntazam yumurtlarlar." - Halide Edip Adıvar
* * * * *
Birleşik Kelimeler :
Gayrimuntazam : (sıfat, eskimiş, Arapça) ► Düzensiz.
"Gayrimuntazam geçen günleri hiç de evliliğe müsait olmamıştı." - Osman Aysu
* * * * *
Kelime Kökeni :
Arapça nẓm kökünden gelen muntaẓım “intizamlı, dizili” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Arapça naẓama “dizdi” fiilinin muftaˁil vezninde VIII. etken fiil sıfatıdır.
Arapçada ve klasik Osmanlıcada kullanılan biçim muntazım'dır. 1890 basımı Redhouse sözlüğü muntazam yazımını vulg. ibaresiyle verir. Benzer sözcük, muntazaman.
Tespit edilen en eski Türkçe kaynak :
[Yazıcızade Ali, Tarih-i Âl-i Selçuk, 1423]
Rūm milkinüŋ silki Selçuk sulṭānlardan ġayri birle muntaẓam olmaz.
[Şemseddin Sami, Kamus-ı Türki, 1900]
Muntazım: Binası lazım olduğundan ism-i mef'ûl suretinde zâ-i meftûhe ile galattır [muntazım yerine muntazam yazılması yanlıştır].
Bu kelime, Sevgili KuyruksuzKedi tarafından önerilmiştir. Yayına katkılarından dolayı teşekkür ederim.
{ಠ,ಠ}
|)__)
-”-”-
not: gif, giphy.com' dan alıntıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
{ಠ,ಠ}
|)__)
-”-”-